Koyu, dumanlı ya da karmaşık bir hava bekliyorsanız hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Güzel ama özel değil.
10+ saat kalıyor ve 3-4 metre uzaktan bile fark ediliyor.
Koku: 8/10
Performans: 9/10
Genel: 8.5/10
Sert odunsu ve yoğun bir deri kokusu bekliyordum ama bunun yerine yumuşak, tüylü bir şeftali kokusu aldım.
Arka planda biraz huş ağacı ve deri var ama asıl baskın olan şeftali.
Soğuk havalarda odunsu ve derimsi yönleri daha çok belirginleşiyor ama sıcak havalarda şeftali kokusu öne çıkıyor.
Performansı da harika. 10 saat civarında kalıyor.
Parfümün yayılımı da kokunun karakteriyle uyumlu, yumuşak ve sakin.
İlk tam şişe Nasomatto parfümüm oldu ve markanın diğer kokularını da keşfetmeyi düşünüyorum.
Genellikle deri notalarından hoşlanmam ama bunda rahatsız edici, keskin bir deri yok.
Onun yerine tütsülü odunlar ve mistik bir atmosfer var.
Şeftali notasını almadım ama yine de çok hoş ve tamamen uniseks bir koku.
Kayısı daha pürüzsüz ve daha az tatlıdır, burada da tam olarak onu hissediyorum.
Odunsu notalarda hafif bir vanilya dokunuşu var ama belki de süet hissiyatı veriyor.
Normalde dumanlı, derimsi, maskülen kokular sevmem ama bu çok dengeli ve tatlı bir odunsuluk sunuyor.
10/10. Nasomatto’daki yeni favorim!
Tam olarak tarif edemediğim bir havası var ama kesinlikle gizemli.
Belirgin bir şeftali/aprikot akoru var ama çok tatlıya kaçmıyor, odunsu dokularla dengelenmiş.
Kurudukça odun, deri, misk ve meyvemsi nüansların harika bir kombinasyonuna dönüşüyor.
Oldukça giyilebilir ve tam anlamıyla uniseks. Performansı "beast mode" değil ama ortalamanın üzerinde.
Aprikot notası çok baskın ve başımı ağrıttı.
Misk, aprikot ve metalik nüansların birleşimi bana kamusal tuvaletlerde kullanılan sabunları hatırlattı.
Pardon, Baraonda ve Duro hayranıyım ama bu benim için bir fiyasko oldu.
Açılışı çok odunsu ve derimsi. Islak orman havası veriyor. Kurudukça meyvemsi yönleri ortaya çıkıyor.
Odunsu, meyvemsi ve yosunsu yapısı harika. Tenimde 9/10’luk bir koku.
İçinde sandal ağacı olduğundan şüpheleniyordum ve zamanla kremsi bir odunsuluk ortaya çıktı.
İlk sıkışta şeftali ya da kayısı kokusu alamadım ama kıyafetime sıktığımda belirginleşti.
Black Afgano ve Duro sevenlerin aşina olduğu kuru, odunsu miskli his de var.
19 saat sonra bile bileklerimden kokuyu alabiliyorum. Bu tam anlamıyla aşk!
Çok temel ama yine de kendine özgü bir havası var.
Sevmedim ama eşimin teninde çok temiz ve hoş durdu. Black Afgano’da da aynı deneyimi yaşamıştım.
Aromatik ve odunsu yapısı hoşuma gitmedi. Bana göre tuhaf ve uyumsuz bir bileşimi var.
Nasomatto koleksiyonumda Black Afgano, Duro ve Baraonda var ama Blamage’ı eklemeyeceğim.
Blamage benim tarzım değil
Aromatik ve odunsu yapısı hoşuma gitmedi. Bana göre tuhaf ve uyumsuz bir bileşimi var.
Nasomatto koleksiyonumda Black Afgano, Duro ve Baraonda var ama Blamage’ı eklemeyeceğim.
Pardon’un daha miskli bir evrimi gibi hissettiriyor
İkisi de tamamen kendine has kokular ama aynı noktadan başlayıp farklı yönlere giden iki parfüm olduklarını düşünüyorum.
Bu kokuda hafif bir Japon kavun sodası havası var (Fantomas’ta da olduğu gibi). Eğer Japonya’daki meşhur kavun aromalı gazlı içecekleri denediyseniz, işte tam olarak o hissiyatı veriyor.
Belirsiz çiçeksi nüanslar var ama genel olarak, en sevdiğim yorumculardan deadidol’un tabiriyle, "şişkin" bir koku. Çok güzel kokuyor ama Gualtieri’nin diğer eserlerini hatırlatmaktan kendini alamıyor.
Yıllar içinde 6-7 tane parfümünü topladım ve bir noktadan sonra sanki hepsi birbirinin flanker’ı gibi hissettirmeye başladı.